HUKUKUN ÜNSÜZ YUMUŞAMASI – Hukuk Penceresi

Türkçede sonu –k ile biten kelimelere ünlü harf ile başlayan bir ek, eklenirse kelime sonundaki –k harfi yumuşar ve g/ğ ye dönüşür. Örneğin “sokak” kelimesine belirtme / akkusativ eki -ı ekleyin, “sokağı” der ve –k harfini –ğ ye çevirirsiniz. Her dilde olduğu gibi Türkçede de istisnalar vardır. Bu istisnaların başında “Hukuk” kelimesi gelir. Yani Hukuk kelimesinin sonuna ünlü bir harf gelip eklenirse hukuk kelimesi yumuşamaz. Yumuşatır iseniz hem yazım hem konuşma bozukluğu yaparsınız. Bu ironik ve gramatik bilgi bize ne anlatıyor. Siz ünlüler, seçilmişler, iktidara bir şekilde adı demokrasi dediğiniz…

Daha Fazla Oku

1909’dan 2016’ya Değişen Sadece Tarih Mi?

Her siyasi rejim, ister Monarşi olsun ister Oligarşi (yerleşik ya da ihtilalci) isterse de Demokrasi, meşrutiyetini Hukuki bir zeminde kabullendirmek ister. Her rejim ya da iktidar değişikliğinde ilk tasfiye Hukuk alanında olmalıdır. Bunda kendi düzenini kurmak isteyen siyasi erkin her şeyden önce (askeri ve bürokratik güçlerden de önce, ki onların tasfiyesi içinde ilk gereken) ilk ödevi haline gelmiştir. Aslında bu düzen-iktidar değişikliklerinde hukuksuz uygulamalara karşı durabilecek en büyük ve meşru (askerlere karşı da kabul edilen) gücün Hukuk – Adalet sisteminden (yargı mensuplarından) geleceği düşünüldüğünde siyasi olarak normal sayılabilir. Ancak gücünü…

Daha Fazla Oku

AİHM KARARLARININ UYGULANMASI, OBJEKTİF ETKİSİ VE YALÇINKAYA KARARININ EMSAL KARAR OLMA NİTELİĞİ

Bireysel hak ihlaline ilişkin AİHM veya AYM kararlarının, davanın tarafları, yani başvuran ve devlet (hak ihlali yapan kamu makamı) yönünden bağlayıcı olmasına subjektif etki, aynı kararın, başvuran ile aynı/benzer durumda olanlar hakkında uygulanmasına ise objektif etki denilmektedir. AYM İbrahim Er kararında bu hususa değinmiş ve objektif etkinin subjektif etkiye göre daha ön planda olduğunu, yani bu tür kararların genel bağlayıcı etkiye sahip olduğunu vurgulamıştır (Bkz. İbrahim Er, B.No: 33281, 26.1.2023, P. 45,46). AİHM bir temyiz mahkemesi değildir ve kararları ulusal mahkeme kararlarını doğrudan değiştiremez ve ortadan kaldıramaz. AİHM verdiği kararlar…

Daha Fazla Oku

Anayasa Mahkemesi’nin Oluşturduğu Cezasızlık Kültürü ve Somut Örnekleri

Anayasa Mahkemesi’nin Oluşturduğu Cezasızlık Kültürü ve Somut Örnekleri  1. 15 Temmuz Sonrası Değişen AYM Pratiği Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz sonrası başlatılan soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili başvuruları “ilk dönemin hararetiyle” diye meşrulaştırarak kişi hak ve özgürlüklerini görmezden gelen kararlar vermiş, sonrasında bu kararların neredeyse tamamı hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’den (AİHM) ihlal kararları çıkmıştır. Oysa ki, bu başvuruların hepsi AYM tarafından kabul edilmez bulunmuştur. Ceza mahkumiyeti ve meslekten ihraçlarla ilgili de ihlal kararlarının gelmesi kaçınılmaz görünmektedir. Tabii bu durum, “Türkiye’nin AiHM’i” olma iddiası ile yola çıkan bir mahkeme için hayaller…

Daha Fazla Oku

Ankesörle İlgili Verdiği Farklı Kararlar Bağlamında Anayasa Mahkemesinin Uyguladığı Düşman Hukuk

Ankesörle İlgili Verdiği Farklı Kararlar Bağlamında Anayasa Mahkemesinin Uyguladığı Düşman Hukuk   Bu yazı da; Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ankesörle ilgili verdiği bir birine zıt kararların ne anlama geldiği üzerinde durulmuştur.  AYM: Suikast Girişiminde Haberleşme Aracı Olarak Kullanıldığı İddia Edilen Ankesör Araması Örgütsel Faaliyet Değildir  Yazıya konu ilk karar, sanatçı İbrahim Tatlıses’e yönelik suikast girişimine ilişkindir.[3] Karara konu olayda; başvurucu PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün Kuzey Irak’taki mensuplarının Türkiye’de düzenledikleri eylemlerle ilgili olarak Türkiye’deki örgüt üyeleri ile kurdukları irtibata aracılık ettiği iddiasıyla yargılanmıştır. Bu kapsamda başvurucunun terör örgütünün talimatı doğrultusunda 14/3/2011 tarihinde gerçekleştirilen İbrahim…

Daha Fazla Oku

NAZİ HUKUKU, İKİLİ DEVLET VE ANAYASA MAHKEMESİ

Türkiye’de son 7 yıldır, tıpkı Nazi Almanya’sında olduğu gibi ikili bir hukuk sistemi işlemektedir. Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay ve diğer mahkemelerin verdikleri kararlar bunu açık bir şekilde kanıtlıyor. Son olarak, değerli hukukçu Dr. Gökhan Güneş’in politikyol.com’da kaleme aldığı “AYM’nin 12 gün arayla verdiği iki farklı karar ne anlama gelmektedir?” başlıklı yazısına[1] konu iki karar bunun en çarpıcı örneklerinden birisi. Başta AYM olmak üzere Türk Yargısı, davanın taraflarına göre farklı bir hukuk uyguluyor ve bu uygulama bize Nazi Almanya’sında görülen ikili hukuk sistemini, kısaca “Nazi Hukuku”nu hatırlatıyor. Nazi Almanya’sındaki ikili hukuk…

Daha Fazla Oku

SÜRGÜNDEKİLERİ DE BİR GÖREN VAR YA!…

İsrailoğulları arasındaki fasık bir gencin hikayesi bu… Onun hikayesi, kim bilir kimlere dokunur ucu?! Hz. Musa devrindeki o genç, fasıklıktan bir türlü vazgeçmiyordu, günün birinde beldesinin halkı ondan iyice bıktı, koyulduğu kötü yoldan onu vazgeçirmekten ümit kesilince ondan kurtulmak için Allah’a yalvardılar. Allah (C.C.) Hz. Musa’ya (A.S.) vahyetti ki: “İsrail oğulları arasında fasık bir delikanlı var, onu beldelerinden sür ki, onun kötülüğü yüzünden üzerlerine ateş yağmasın.” Hz. Musa da o beldeye vararak delikanlıyı sürdü. Delikanlı beldesinden çıkarak bir köye sığındı. Bunun üzerine Allah’tan o köyden de onu kovma emrini alan…

Daha Fazla Oku

ÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!

Dünyaca ünlü keman sanatçısı Itzhak Perlman’ın 18 Kasım 1995 tarihinde New York’taki Lincoln Center’daki Avery Fisher Salonu’ndaki sıra dışı konserinden bahsetmek istiyorum size… Orada yaşananların günümüzde yaşananlara ışık tutan bir tarafı var çünkü! … Peki, kimdir bu Itzhak Perlman? 31 Ağustos 1945, Tel Aviv‎ doğumlu İsrailli-Amerikalı kemancı ve de orkestra şefi Itzhak ki 20. ve 21. yüzyılın en üstün kemancılarından biri olarak görülmektedir. Halen de eşiyle birlikte New York’ta yaşamaktadır. Filmler için müzikler yapmış bir sanatçı olarak Perlman’ı biz en çok, bol Oscar ödüllü en iyi film müziği ile akademi…

Daha Fazla Oku

KENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..

Bir gün Ebû Cehil, Peygamber Efendimize bir tuzak hazırlar. Evinin önüne bir kuyu kazdırır. Peygamber Efendimizi evine da’vet eder… Peygamber Efendimiz da’vet üzerine Ebû Cehil’in evine gelir. Cebrâil aleyhisselâm gelip, Ebû Cehil’in evinin önünde tuzak için bir kuyu kazdığını söyler. Bu durum karşısında Peygamber Efendimiz kendi evlerine döner. Ebû Cehil ise, geri dönmesine bir mânâ veremeyerek kendisine sormak için arkasından koştuğunda, kapının önündeki kuyuyu unutarak, adımını atar atmaz kendi eliyle kazdığı kuyuya düşer. Çıkarmak için ip uzattıklarında, bir türlü ipe kavuşamaz. İpler uzadıkça kuyu derinleşir. Bu hâl üzerine Ebû Cehil…

Daha Fazla Oku

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (3.Bölüm)

(3. Bölüm) Toplantıyı idare eden Selahattin Menteşe “Başka soru sormak veya katkı sunmak isteyenler varsa söz hakkı verebiliriz.” dedi. Sait bey elini kaldırarak söz istedi. Sahnedeki heyet söz versek mi vermesek mi diye kendi aralarında konuşurken, eline mikrofonu almayı başaran Sait bey, “Değerli meslektaşlarım hepinizi saygıyla selamlıyorum. Endişeye mahal yok! Toplantıyı sabote etmek için söz almadım. Sadece yapılan konuşmalar nedeniyle müsaadenizle birkaç cümle ile açıklama yapmak istiyorum.” dedi. Bu sırada yan masalardan laf atarak, “Kes traşı, buraya seni dinlemeye gelmedik”, “Tamam bu arkadaş konuştu, alın mikrofonu” diyen üç beş kişi…

Daha Fazla Oku