AİHM KARARLARININ UYGULANMASI, OBJEKTİF ETKİSİ VE YALÇINKAYA KARARININ EMSAL KARAR OLMA NİTELİĞİ

Bireysel hak ihlaline ilişkin AİHM veya AYM kararlarının, davanın tarafları, yani başvuran ve devlet (hak ihlali yapan kamu makamı) yönünden bağlayıcı olmasına subjektif etki, aynı kararın, başvuran ile aynı/benzer durumda olanlar hakkında uygulanmasına ise objektif etki denilmektedir. AYM İbrahim Er kararında bu hususa değinmiş ve objektif etkinin subjektif etkiye göre daha ön planda olduğunu, yani bu tür kararların genel bağlayıcı etkiye sahip olduğunu vurgulamıştır (Bkz. İbrahim Er, B.No: 33281, 26.1.2023, P. 45,46). AİHM bir temyiz mahkemesi değildir ve kararları ulusal mahkeme kararlarını doğrudan değiştiremez ve ortadan kaldıramaz. AİHM verdiği kararlar…

Daha Fazla Oku

NAZİ HUKUKU, İKİLİ DEVLET VE ANAYASA MAHKEMESİ

Türkiye’de son 7 yıldır, tıpkı Nazi Almanya’sında olduğu gibi ikili bir hukuk sistemi işlemektedir. Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay ve diğer mahkemelerin verdikleri kararlar bunu açık bir şekilde kanıtlıyor. Son olarak, değerli hukukçu Dr. Gökhan Güneş’in politikyol.com’da kaleme aldığı “AYM’nin 12 gün arayla verdiği iki farklı karar ne anlama gelmektedir?” başlıklı yazısına[1] konu iki karar bunun en çarpıcı örneklerinden birisi. Başta AYM olmak üzere Türk Yargısı, davanın taraflarına göre farklı bir hukuk uyguluyor ve bu uygulama bize Nazi Almanya’sında görülen ikili hukuk sistemini, kısaca “Nazi Hukuku”nu hatırlatıyor. Nazi Almanya’sındaki ikili hukuk…

Daha Fazla Oku

HABLEMİTOĞLU CİNAYETİ ÖRGÜT İÇİ İNFAZ MI?

HABLEMİTOĞLU CİNAYETİ ÖRGÜT İÇİ İNFAZ MI? NECİP HABLEMİTOĞLU SUİKASTI İDDİANAMESİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME-2   Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Görevlisi olan Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde, 06 TF 647 plakalı aracı ile Portakal Çiçeği Sokak No:40 Çankaya adresindeki ikametgâhına ait açık otoparka geldiğinde silahlı saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmiştir. Olay nedeniyle yürütülen soruşturmada 2015 yılına kadar hiçbir sonuç alınamamıştır. 17-25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından AKP Hükümeti, yok etmeye karar verdiği Gülen Hareketi hakkında “terör örgütü” kararı aldırmanın yollarını aramaktadır. İddianameye ilişkin değerlendirmelerimizin ilk…

Daha Fazla Oku

TEKNİK ARAÇLARLA İZLEME TEDBİRİ VE İNSANİ YARDIM FAALİYETLERİNE YÖNELİK OPERASYONLAR

İnsani Yardım Faaliyetlerine Yönelik Operasyonlar Bir Soykırım Uygulamasıdır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki AKP iktidarının 17-25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından Gülen Hareketi’ne karşı başlattığı planlı ve sistematik soykırım uygulamalarından birisi de insani yardım faaliyetlerinin “terör suçu” kapsamında soruşturulması ve engellenmesidir. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 150 binden fazla kamu görevlisi KHK ile görevlerinden ihraç edilmiştir. Yine KHK’lerle, eğitim, kültür, sağlık, insani yardım gibi alanlarda faaliyet gösteren binlerce özel kurumun kapısına kilit vurulmuş ve bu kurumlarda çalışan kişilerin çalışma lisansları iptal edilmiştir. Bununla da kalmamış, bütün bu…

Daha Fazla Oku

NECİP HABLEMİTOĞLU SUİKASTI İDDİANAMESİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

1. Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Görevlisi olan Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde, 06 TF 647 plakalı aracı ile Portakal Çiçeği Sokak No:40 Çankaya adresindeki ikametgâhına ait açık otoparka geldiğinde silahlı saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmiştir. Olay nedeniyle yürütülen soruşturmada 2015 yılına kadar hiçbir sonuç alınamamışken, 2015 yılında Zihni Çakır isimli kişinin Twitter paylaşımları ve 5.2.2015 tarihinde alınan ifadesiyle soruşturmada yeni bir süreç başlatılmış ve bunun sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.11.2022 tarih ve 2004/121619 soruşturma, 2022/62858 Esas sayılı iddianamesi ile, Fethullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı,…

Daha Fazla Oku

SOYKIRIM HAVUZU – Hukuk Penceresi

SOYKIRIM HAVUZU Erdoğan Rejiminin sistematik suçlarından birisi de toplumun bir kesimine karşı soykırım amaçlı oluşturulan “Veri Havuzu”dur. “FETÖ Havuzu” denilen ve kişisel verilerin depolandığı bu uygulama, rejimin Gülen Cemaati’ne yönelik planlı ve sistematik cezalandırma ve yok etme politikasının bir ürünü. Bu uygulamanın izlerine adli veya idari her dosyada rastlamak mümkün. Bu yazımızda, uygulamanın amacı, hukuki dayanağının olup olmadığı, ihlal edilen Anayasa, AİHS ve ceza (TCK) hükümleri konularına değinelim. “FETÖ HAVUZU”NUN AMACI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Devlet bir “yok etme” kararı aldı. Soykırımın hedefi Gülen Cemaati idi. Erdoğan, 17-25 Aralık…

Daha Fazla Oku