Af Söylemleri Gölgesinde KHK’lılar – Hukuk Penceresi

Türkiye gündeminin her zaman değişmez konularından biri “af”tır. Özellikle seçim süreçlerinde her zaman sıklıkla dile getirilir. Aflar genel itibariyle adli mahkumlara yöneliktir, çünkü daha fazla oyları vardır. Konu siyasi mahpuslara geldiğinde biraz başkalaşır. Zaten muhalif ve ayak bağı olduğu için hapse atılan birini siyasi irade neden affetsin. Çünkü onlar topluma değil, siyasi iradenin bizzat kendisine düşman olarak görülmektedir. Topluma zarar verenler affedilebilir ancak siyasi iradeye muhalefet edenler bu yüzden af dışı bırakılır. Son zamanlarda af konusu gündeme geldiğinde adından en fazla bahsedilen grup ise KHK’lılar. Bunun en önemli sebebi KHK’lıların…

Daha Fazla Oku

Tutuklu ve Hükümlülerin Zorla Çalıştırılması Meselesi

Mahkumların çalıştırılması modern cezaevlerinin kuruluşunun ardındaki düşüncenin temelini oluşturmaktadır. Yoksa, bedensel ceza uygulamalarındaki vahşetten kurtulmak gibi bir amaç insanoğlunun aklına gelen ilk fikir değildir. Makyavelist bir bakış açısıyla, sanayi devriminin ihtiyaç duyduğu ucuz işgücü depolarından biri hiç şüphesiz zindanlardı. Suçlular, berduşlar, ayyaşlar, çingeneler, fahişeler bir anda kıymete binmiş ve zulümevleri olan zindanlar “ıslah” evlerine, rehabilitasyon merkezlerine dönüşmüştür. Başta Amerika olmak üzere dünyanın her yerinde mahkumlar çalıştırılır ve emeklerinin karşılığı olarak bir ücret kendilerine ödenir. Bununla birlikte bu ödenen ücretler hem çok düşüktür hem de vergi ve diğer kesintilere tabi tutulmaktadır.…

Daha Fazla Oku

KPSS Davalarında Aslında Ne Oldu?

“Usul esastan önce gelir.” Bu hukukun en temel ilkelerinden biridir.  Adil bir karara ancak adil bir yargılama ile ulaşılabilir. Bir hakim kendisi suç veya haksızlığa şahit olsa bile bunu yargılamaya dair kuralların kontrolü altında dosyaya yansıtamıyorsa, şahitliği hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Eğer bir ceza dava dosyasında usul kurallarında riayetsizlik veya keyfilik söz konusuysa ilkin davanın iddianamesi reddedilmelidir. Davanın sonucu mahkumiyetle bitirilemez. Bir damla antibiyotiğin koca bir kazan sütü bozması gibi usul kurallarına riayetsizlik yargılamayı kirletir, şüphe yaratır, mahkemenin olası bir mahkumiyet kararının kamu vicdanında makes bulması düşünülemez. Erdal Eren’in yargılamasında…

Daha Fazla Oku

DENİZLİ CEZAEVİ İDARE VE GÖZLEM KURULLARINDA NELER OLUYOR?

Denizli cezaevi başta olmak üzere birçok cezaevinde, idare ve gözlem kurullarının, siyasi mahpuslarla ilgili denetimli serbestlik ve açığa ayrılma ile ilgili soykırım seviyesine ulaşan ayrımcı tutumuna dair sosyal medyada paylaşımlar yapıldı. Paylaşımlara yapılan yorumları okudukça dehşete düşmemek mümkün değil. Keyfilik, hukuksuzluk inanılmaz bir seviyeye ulaşmış durumda. Üstelik bir tek Denizli cezaevinde de değil. Denizli, Manisa, Uşak gibi birçok cezaevinde, idare ve gözlem kurullarında mahkeme yargılaması gibi yargılamalar yapıldığı, insanların azarlandığı, itirafçılığa zorlandığı bilgileri paylaşılıyor. Siyasi mahpuslarla ilgili durum bu iken, peki ya adli mahkumlar? Hepimizin bildiği üzere korona tehdidi ortadan…

Daha Fazla Oku

Türk İşkenceciler Uluslararası Ceza Mahkemesinde Yargılanabilecek mi?

Turkey Tribunal’i ilk Eylül 2021’deki İsviçre’de yapılan duruşmada duyduk. Dünyaca ünlü hukukçular bir araya gelerek bir heyet oluşturdular. Sivil bir inisiyatifle Türkiye’de yaşananları masaya yatırdılar. Duruşmada kaçırma, kaybetme, işkence, keyfi tutuklama gibi suçların mağdurları dinlendi. Hukukçu bilim insanları raporlar sundu. Türkiye’nin tüm sosyal taraflarından tanıklar dinlendi. Turkey Tribunal internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından Uluslararası Ceza Mahkemesi savcılığına yapacakları başvuru hakkında bilgilendirmeler yapıldı, yapılıyor. UCM’ye yapılacak başvuru için şimdiden 8 kitaplık bir dilekçe taslağı oluşturulmuş durumda. Başvuruda birçok Türk kamu görevlisi ve siyasetçisinin adının karıştığı yurt dışından insan kaçırma, kaybetme,…

Daha Fazla Oku

Dünya Çocuk Günü ve KHK’lı Çocuklar – KHK’lıların Çocukları

Bugün Dünya Çocuk Günü, dünya genelinde bir çok ülke çocuk günü olarak bu günü kutluyor.  1925 yılında Cenevre’de yapılan Çocukların Refahı için Dünya Konferansı’ndan sonra doğmuştur. 54 ülke katılımıyla gerçekleşen Konferans’ta Çocukların Korunmasına Dair Cenevre Bildirgesi kabul edilmiştir. Bildirgenin amacı, çocuk haklarının korunması, çocuk işçiliğinin önüne geçilmesi, yoksulluk, eğitim, fırsat eşitliğinin sağlanması gibi temel konulara dikkat çekilmesidir. Dünya Çocuk Günü’nde KHK’lı çocuklar ve KHK’lıların çocukları hakkından bir şey söylememek, onları hatırlamamak olmaz. “KHK’lıların çocukları”nı biliyoruz. Ebeveyninin her ikisi veya biri KHK’lı olan çocuklar. Anne ve/veya baba KHK’lı olduğu için aslında…

Daha Fazla Oku

Dünya Çocuk Günü ve KHK’lı Çocuklar – KHK’lıların Çocukları

Bugün Dünya Çocuk Günü, dünya genelinde bir çok ülke çocuk günü olarak bu günü kutluyor.  1925 yılında Cenevre’de yapılan Çocukların Refahı için Dünya Konferansı’ndan sonra doğmuştur. 54 ülke katılımıyla gerçekleşen Konferans’ta Çocukların Korunmasına Dair Cenevre Bildirgesi kabul edilmiştir. Bildirgenin amacı, çocuk haklarının korunması, çocuk işçiliğinin önüne geçilmesi, yoksulluk, eğitim, fırsat eşitliğinin sağlanması gibi temel konulara dikkat çekilmesidir. Dünya Çocuk Günü’nde KHK’lı çocuklar ve KHK’lıların çocukları hakkından bir şey söylememek, onları hatırlamamak olmaz. “KHK’lıların çocukları”nı biliyoruz. Ebeveyninin her ikisi veya biri KHK’lı olan çocuklar. Anne ve/veya baba KHK’lı olduğu için aslında…

Daha Fazla Oku

Zulmün Devamından Mücadele Edenler mi Sorumlu?

17-25 Aralık hatta çok daha öncesinden Erdoğan ve AKP toplumun bir kesimini yok etmeyi kafasına koydu ve adım adım bu yolda ilerliyor.  Ancak 15 Temmuz’a kadar tezlerini topluma bir türlü kabul ettirememişlerdi. Hatta attıkları adım ve ortaya koydukları her icraat toplum nezdinde alay konusu olmuştu. Bunun sebebi ilk düğmenin yanlış iliklenmesiydi. 17/25 Aralık’ta AKP’li siyasetçilerin ve bürokratların yolsuzlukları, terör örgütleri ve İran ajanları ile kirli ilişkileri tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştı. Bu yüzden avamca ifade ile toplum, bunların yalanlarını “yutmadı”. Çünkü herkes, yavuz hırsızın ev sahibini bastırmaya çalıştığını biliyordu. 27 Haziran…

Daha Fazla Oku