Bireysel hak ihlaline ilişkin AİHM veya AYM kararlarının, davanın tarafları, yani başvuran ve devlet (hak ihlali yapan kamu makamı) yönünden bağlayıcı olmasına subjektif etki, aynı kararın, başvuran ile aynı/benzer durumda olanlar hakkında uygulanmasına ise objektif etki denilmektedir. AYM İbrahim Er kararında bu hususa değinmiş ve objektif etkinin subjektif etkiye göre daha ön planda olduğunu, yani bu tür kararların genel bağlayıcı etkiye sahip olduğunu vurgulamıştır (Bkz. İbrahim Er, B.No: 33281, 26.1.2023, P. 45,46). AİHM bir temyiz mahkemesi değildir ve kararları ulusal mahkeme kararlarını doğrudan değiştiremez ve ortadan kaldıramaz. AİHM verdiği kararlar…
Daha Fazla OkuKategori: Anasayfa
Anayasa Mahkemesi’nin Oluşturduğu Cezasızlık Kültürü ve Somut Örnekleri
Anayasa Mahkemesi’nin Oluşturduğu Cezasızlık Kültürü ve Somut Örnekleri 1. 15 Temmuz Sonrası Değişen AYM Pratiği Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz sonrası başlatılan soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili başvuruları “ilk dönemin hararetiyle” diye meşrulaştırarak kişi hak ve özgürlüklerini görmezden gelen kararlar vermiş, sonrasında bu kararların neredeyse tamamı hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’den (AİHM) ihlal kararları çıkmıştır. Oysa ki, bu başvuruların hepsi AYM tarafından kabul edilmez bulunmuştur. Ceza mahkumiyeti ve meslekten ihraçlarla ilgili de ihlal kararlarının gelmesi kaçınılmaz görünmektedir. Tabii bu durum, “Türkiye’nin AiHM’i” olma iddiası ile yola çıkan bir mahkeme için hayaller…
Daha Fazla OkuNAZİ HUKUKU, İKİLİ DEVLET VE ANAYASA MAHKEMESİ
Türkiye’de son 7 yıldır, tıpkı Nazi Almanya’sında olduğu gibi ikili bir hukuk sistemi işlemektedir. Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay ve diğer mahkemelerin verdikleri kararlar bunu açık bir şekilde kanıtlıyor. Son olarak, değerli hukukçu Dr. Gökhan Güneş’in politikyol.com’da kaleme aldığı “AYM’nin 12 gün arayla verdiği iki farklı karar ne anlama gelmektedir?” başlıklı yazısına[1] konu iki karar bunun en çarpıcı örneklerinden birisi. Başta AYM olmak üzere Türk Yargısı, davanın taraflarına göre farklı bir hukuk uyguluyor ve bu uygulama bize Nazi Almanya’sında görülen ikili hukuk sistemini, kısaca “Nazi Hukuku”nu hatırlatıyor. Nazi Almanya’sındaki ikili hukuk…
Daha Fazla OkuÜÇ TELLİ BİR KEMANCI ve DİRENEN KHK’LILAR!
Dünyaca ünlü keman sanatçısı Itzhak Perlman’ın 18 Kasım 1995 tarihinde New York’taki Lincoln Center’daki Avery Fisher Salonu’ndaki sıra dışı konserinden bahsetmek istiyorum size… Orada yaşananların günümüzde yaşananlara ışık tutan bir tarafı var çünkü! … Peki, kimdir bu Itzhak Perlman? 31 Ağustos 1945, Tel Aviv doğumlu İsrailli-Amerikalı kemancı ve de orkestra şefi Itzhak ki 20. ve 21. yüzyılın en üstün kemancılarından biri olarak görülmektedir. Halen de eşiyle birlikte New York’ta yaşamaktadır. Filmler için müzikler yapmış bir sanatçı olarak Perlman’ı biz en çok, bol Oscar ödüllü en iyi film müziği ile akademi…
Daha Fazla OkuKENDİ KUYULARINA DÜŞECEKLER DE… ÇIKARSAN DA!..
Bir gün Ebû Cehil, Peygamber Efendimize bir tuzak hazırlar. Evinin önüne bir kuyu kazdırır. Peygamber Efendimizi evine da’vet eder… Peygamber Efendimiz da’vet üzerine Ebû Cehil’in evine gelir. Cebrâil aleyhisselâm gelip, Ebû Cehil’in evinin önünde tuzak için bir kuyu kazdığını söyler. Bu durum karşısında Peygamber Efendimiz kendi evlerine döner. Ebû Cehil ise, geri dönmesine bir mânâ veremeyerek kendisine sormak için arkasından koştuğunda, kapının önündeki kuyuyu unutarak, adımını atar atmaz kendi eliyle kazdığı kuyuya düşer. Çıkarmak için ip uzattıklarında, bir türlü ipe kavuşamaz. İpler uzadıkça kuyu derinleşir. Bu hâl üzerine Ebû Cehil…
Daha Fazla OkuAkrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (3.Bölüm)
(3. Bölüm) Toplantıyı idare eden Selahattin Menteşe “Başka soru sormak veya katkı sunmak isteyenler varsa söz hakkı verebiliriz.” dedi. Sait bey elini kaldırarak söz istedi. Sahnedeki heyet söz versek mi vermesek mi diye kendi aralarında konuşurken, eline mikrofonu almayı başaran Sait bey, “Değerli meslektaşlarım hepinizi saygıyla selamlıyorum. Endişeye mahal yok! Toplantıyı sabote etmek için söz almadım. Sadece yapılan konuşmalar nedeniyle müsaadenizle birkaç cümle ile açıklama yapmak istiyorum.” dedi. Bu sırada yan masalardan laf atarak, “Kes traşı, buraya seni dinlemeye gelmedik”, “Tamam bu arkadaş konuştu, alın mikrofonu” diyen üç beş kişi…
Daha Fazla OkuAkrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (2. Bölüm)
2. Bölüm Yemek sonrası çaylar servis edilirken sahneye dizilmiş masalara Selahattin Menteşe, Başar Bilgin, Abbas Özer ve Mehmet Yorulmaz ile birlikte diğer HSYK adayları oturdular. Hepsinin önünde bir mikrofon vardı. İlk sözü Selahattin Menteşe aldı. “Değerli meslektaşlarım öncelikle hoş geldiniz. Yargıda Birlik Platformu olarak ekim ayında yapılacak olan HSYK seçim çalışmalarının startını bu toplantı ile vermiş bulunuyoruz. Platform olarak tek amacımız, ‘HSYK’daki paralel kuşatmayı kırmak ve yargıya güveni yeniden sağlamaktır’. Katıldığınız ön seçimler neticesinde, yine sizin seçtiğiniz adaylarımız ile huzurunuza gelmiş bulunuyoruz. Toplumumuzun politik, etnik, ideolojik ve dini tüm değerlerini temsil…
Daha Fazla OkuAkrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (1.Bölüm)
Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (1. Bölüm) Hükümetle söylem ve eylem birliği içerisinde hareket eden Yargıda Birlik Platformu, Ekim 2014 HSYK seçim sürecinde kamu kurumlarının tüm olanak ve kolaylıklarından faydalandı. Kamu kaynaklarını fütursuzca kullanmak onlar nezdinde seçim yarışını elbet zedelemeyecekti. Yurttaşların yarısının politik desteğini alan ve uzun yıllardır tek başına ülkeyi yöneten güçlü bir siyasi liderin kanatları altında pervasız, şımarık ve özgüveni yüksek bir şekilde süreci yönettiler. Yürütme erki ile kurulan bu yasak ilişkinin ‘yargı bağımsızlığı-tarafsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerine ciddi bir biçimde zarar vereceği’ hususu umurlarında…
Daha Fazla OkuGÜNAH VE HUKUKÇU – Hukuk Penceresi
Adliyeler günahkâr hukukçuların mekânı ve bunlardan çoğunun mabedi. Bu günahkârların önemli bir kısmı günahlarını bilinçli olarak irtikâp ederken, bazıları farkında olmadan onu işlemekte ya da en azından başkalarınınkine aktif veya pasif davranışta bulunarak ortak olmaktadır. Adliyeleri kutsallaştıranlar, günahlarına ilahi (hukuki) bir kamuflaj bularak iç huzurlarını sağlama çabasında iken, bunun dışındakiler vicdanları rahatsız, hayatlarını devam ettirme gayretindedirler. Hukukçu adalet sevgisiyle dolu olmalı, her türlü menfaatten kendini uzaklaştırarak ona bağlanmalıdır. Adalete aşık olan hukukçunun, şahsa, aileye, devlete ya da başkaca görüş ve gruplara ait menfaat hissiyle hareketi, aşkına karşı savaş açmak anlamına…
Daha Fazla OkuAkrebin Kıskacındaki Yargı (7): “YBP’nun Militan Adaylarının Belirlenmesi”
HSYK Başmüfettişi Mehmet Yorulmaz kriptolu cep telefonunun çalmasını heyecanla bekliyordu. Saatine baktı. Kararlaştırdıkları saat geçeli neredeyse doksan dakika olmuştu. İkbaline göz kırpan bu günleri bir ömür beklemiş birisi olarak, bu fırsat için, değil bir buçuk saat, gözünü kırpmadan üç gün bile bekleyebilirdi. Cebinden çıkardığı küçük aynasında hafifçe saçlarını düzeltti. Dönemin ruhuna uygun olarak uzattığı badem bıyıklarını hafifçe sıvazladı. Hemen sonra da beklediği telefon çalıyordu işte! Hemen açmak yerine belki de gayr-i ihtiyari ceketinin yakasını düzeltip, bir düğmesini ilikleme ihtiyacı hissetti. Ufak bir boğaz temizleme öksürüğünden sonra telefonu açıp kulağına götürdü:…
Daha Fazla Oku