1990’ların başında Hukuk Fakültesine başladığım yıllarda ülkedeki yargıcın maaş olarak rakamsal değeri katiple eşitken anayasal üç erkten biri olmasına karşın kurumsal itibari kıymeti ise uzman çavuş seviyesindeydi. Uzman çavuş diye askeri alandaki rütbeyle kıyaslama yapmamdaki maksadı, doksanların faili meçhuller yılları olması ve ülkedeki anti demokratik idarenin silahlı kuvvet görünümlü askeri bir derin yapıya ait olduğunu hatırlayanlar pekala anlayacaktır. Yargıç, “sizi burada tutan güç” tarafından biri terörist ilan edildiğinde tutuklanmasını, linç edilmesini, yetmiyorsa paramiliter kuvvetlerce ortadan kaldırılmasını acı acı izleyen ve kendisine vazife düştüğünde “devletin ali menfaatleri öyle istediği” için hukukilik,…
Daha Fazla OkuKategori: Bilal Bilir
MÜLTECİLİĞİN ATİNA DURAĞINDA BASKETBOL MOLASI (Yol Hikayemden)
Mültecilik; bir yanıyla “ezelden mülteci kaderim” dir, bir yanıyla kabına sığamamak ve kendini hiçbir yere ait hissedememek” dir. Yaratılışından itibaren sonsuz ihtiyaçlar girdabında bocalayan insanoğlu, dünyada var olma savaşındaki en önemli ihtiyaçlarından olan,”barınma ve özgürlük” ten mahrum bırakılınca dünyaya sığamaz olur! Çünkü “ekmeksiz yaşarız ama hürriyetsiz asla”. Özgürlüğün ve hürriyetin olmadığı her yer yabancı, her yan tehditkar ve netamelidir! Tehditleri ve netameleri minimize etmenin yolu, bir taraftan burnumuzun kemiği sıla duygusuyla sızlasa da, önceki olağan yaşamımıza dair doneler verebilmek, alışkanlıklarımızı hatırlatabilmektir Doğduğu ve yaşamının bir kısmını geçirdiği topraklardan, ana/ata yurdundan,…
Daha Fazla Oku