Bireysel hak ihlaline ilişkin AİHM veya AYM kararlarının, davanın tarafları, yani başvuran ve devlet (hak ihlali yapan kamu makamı) yönünden bağlayıcı olmasına subjektif etki, aynı kararın, başvuran ile aynı/benzer durumda olanlar hakkında uygulanmasına ise objektif etki denilmektedir. AYM İbrahim Er kararında bu hususa değinmiş ve objektif etkinin subjektif etkiye göre daha ön planda olduğunu, yani bu tür kararların genel bağlayıcı etkiye sahip olduğunu vurgulamıştır (Bkz. İbrahim Er, B.No: 33281, 26.1.2023, P. 45,46). AİHM bir temyiz mahkemesi değildir ve kararları ulusal mahkeme kararlarını doğrudan değiştiremez ve ortadan kaldıramaz. AİHM verdiği kararlar…
Daha Fazla Oku