Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (3.Bölüm)

(3. Bölüm) Toplantıyı idare eden Selahattin Menteşe “Başka soru sormak veya katkı sunmak isteyenler varsa söz hakkı verebiliriz.” dedi. Sait bey elini kaldırarak söz istedi. Sahnedeki heyet söz versek mi vermesek mi diye kendi aralarında konuşurken, eline mikrofonu almayı başaran Sait bey, “Değerli meslektaşlarım hepinizi saygıyla selamlıyorum. Endişeye mahal yok! Toplantıyı sabote etmek için söz almadım. Sadece yapılan konuşmalar nedeniyle müsaadenizle birkaç cümle ile açıklama yapmak istiyorum.” dedi. Bu sırada yan masalardan laf atarak, “Kes traşı, buraya seni dinlemeye gelmedik”, “Tamam bu arkadaş konuştu, alın mikrofonu” diyen üç beş kişi…

Daha Fazla Oku

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (2. Bölüm)

2. Bölüm Yemek sonrası çaylar servis edilirken sahneye dizilmiş masalara Selahattin Menteşe, Başar Bilgin, Abbas Özer ve Mehmet Yorulmaz ile birlikte diğer HSYK adayları oturdular. Hepsinin önünde bir mikrofon vardı. İlk sözü Selahattin Menteşe aldı. “Değerli meslektaşlarım öncelikle hoş geldiniz. Yargıda Birlik Platformu olarak ekim ayında yapılacak olan HSYK seçim çalışmalarının startını bu toplantı ile vermiş bulunuyoruz. Platform olarak tek amacımız, ‘HSYK’daki paralel kuşatmayı kırmak ve yargıya güveni yeniden sağlamaktır’. Katıldığınız ön seçimler neticesinde, yine sizin seçtiğiniz adaylarımız ile huzurunuza gelmiş bulunuyoruz. Toplumumuzun politik, etnik, ideolojik ve dini tüm değerlerini temsil…

Daha Fazla Oku

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (1.Bölüm)

Akrebin Kıskacındaki Yargı (8): “YBP’nin Genişletilmiş İlk Toplantısı” (1. Bölüm) Hükümetle söylem ve eylem birliği içerisinde hareket eden Yargıda Birlik Platformu, Ekim 2014 HSYK seçim sürecinde kamu kurumlarının tüm olanak ve kolaylıklarından faydalandı. Kamu kaynaklarını fütursuzca kullanmak onlar nezdinde seçim yarışını elbet zedelemeyecekti. Yurttaşların yarısının politik desteğini alan ve uzun yıllardır tek başına ülkeyi yöneten güçlü bir siyasi liderin kanatları altında pervasız, şımarık ve özgüveni yüksek bir şekilde süreci yönettiler. Yürütme erki ile kurulan bu yasak ilişkinin ‘yargı bağımsızlığı-tarafsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerine ciddi bir biçimde zarar vereceği’ hususu umurlarında…

Daha Fazla Oku

Ey Türk Hakim ve Savcılar Bunları Bilmiyor Muydunuz?

Bu hafta, altı yıllık haksız hasreti bitiren bir karar ile insanların yüreklerine su serpildi ve gencecik askeri öğrencilerin bir kısmı haklarında verilen hükmün Yargıtay tarafından bozulması üzerine tahliye edildi. Bu gençler 15 Temmuz gecesinden itibaren esir alınmış ve altı yıldır özgürlüğünden, ailesinden, sevdiklerinden ve baharında oldukları hayatlarından koparılmışlardı. Dile kolay yaklaşık 72 ay boyunca gerek kendileri gerekse müdafileri sürekli dilekçeler yazdılar, taleplerde bulundular. Darbeden haberdar olmadıklarını söylediler tahliyelerini istediler. Bu gençlerin dosyaları yasal olarak en az otuz günde bir, bir sulh ceza hâkiminin ya da üç kişiden müteşekkil Ağır Ceza…

Daha Fazla Oku

Rejimin Militan Yargısı -2- Hukuk Penceresi

Militan hâkim ve savcılara göre yargı kurumu, siyasi otoriteden bağımsız değildir, hatta siyasi otoriteye oldukça bağlıdır. Daha çok totaliter ülkelerde bulunan militan yargı, rejimi korumak için mücadeleci ve illegal bir üsluba sahiptir. Kendi amaçlarını her türlü ahlaki ve dini değerden üstün görmektedirler. Güvenlikçi anlayışları, adalet anlayışının önünde olduğu için bir yargı mensubu gibi değil adeta cübbeli rejim muhafızı gibi hareket ederler. Ülkemiz yargısının utanç verici bu duruma getirilmesinde ana rol oynayan Yargıda Birlik üyeleri de yürütme ile uyumlu çalışacaklarına dair söz birliği yapmış ve bunu deklare ederek faaliyetlerine başlamışlardı. MİT’in…

Daha Fazla Oku

Türk İşkenceciler Uluslararası Ceza Mahkemesinde Yargılanabilecek mi?

Turkey Tribunal’i ilk Eylül 2021’deki İsviçre’de yapılan duruşmada duyduk. Dünyaca ünlü hukukçular bir araya gelerek bir heyet oluşturdular. Sivil bir inisiyatifle Türkiye’de yaşananları masaya yatırdılar. Duruşmada kaçırma, kaybetme, işkence, keyfi tutuklama gibi suçların mağdurları dinlendi. Hukukçu bilim insanları raporlar sundu. Türkiye’nin tüm sosyal taraflarından tanıklar dinlendi. Turkey Tribunal internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından Uluslararası Ceza Mahkemesi savcılığına yapacakları başvuru hakkında bilgilendirmeler yapıldı, yapılıyor. UCM’ye yapılacak başvuru için şimdiden 8 kitaplık bir dilekçe taslağı oluşturulmuş durumda. Başvuruda birçok Türk kamu görevlisi ve siyasetçisinin adının karıştığı yurt dışından insan kaçırma, kaybetme,…

Daha Fazla Oku

KİRLİ POLİTİKALARIN HİZMETKÂRI OLARAK YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ

Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbels günlüklerinde “Yargı devlet hayatının efendisi olamaz, devlet politikasının hizmetkârı olmalıdır.” der.[1] 12 Ekim 2014 tarihli HSYK seçimlerinden sonra Türk Yargısına egemen olan “Yargıda Birlik Hareketi (Derneği)”, Goebbels’in bu sözünün vücut bulmuş hali, yaşayan somut bir örneği olmuştur. 17-25 Aralık 2013 tarihli rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra Gülen Hareketi’ni düşman ilan ederek, Devletin bütün kurumları ve yandaş medyasıyla birlikte Gülen Hareketi’ni “yok etmek” üzere savaş açan Erdoğan, Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Gülen Hareketi’ni “terör örgütü” olarak Kırmızı Kitap’a[2] koyduracağını açıkladı. Yapılan periyodik toplantılar sonrasında MGK’da…

Daha Fazla Oku