KİRLİ POLİTİKALARIN HİZMETKÂRI OLARAK YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ

Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbels günlüklerinde “Yargı devlet hayatının efendisi olamaz, devlet politikasının hizmetkârı olmalıdır.” der.[1] 12 Ekim 2014 tarihli HSYK seçimlerinden sonra Türk Yargısına egemen olan “Yargıda Birlik Hareketi (Derneği)”, Goebbels’in bu sözünün vücut bulmuş hali, yaşayan somut bir örneği olmuştur. 17-25 Aralık 2013 tarihli rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra Gülen Hareketi’ni düşman ilan ederek, Devletin bütün kurumları ve yandaş medyasıyla birlikte Gülen Hareketi’ni “yok etmek” üzere savaş açan Erdoğan, Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Gülen Hareketi’ni “terör örgütü” olarak Kırmızı Kitap’a[2] koyduracağını açıkladı. Yapılan periyodik toplantılar sonrasında MGK’da…

Daha Fazla Oku

KİRLİ POLİTİKALARIN HİZMETKÂRI OLARAK YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ

Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbels günlüklerinde “Yargı devlet hayatının efendisi olamaz, devlet politikasının hizmetkârı olmalıdır.” der.[1] 12 Ekim 2014 tarihli HSYK seçimlerinden sonra Türk Yargısına egemen olan “Yargıda Birlik Hareketi (Derneği)”, Goebbels’in bu sözünün vücut bulmuş hali, yaşayan somut bir örneği olmuştur. 17-25 Aralık 2013 tarihli rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra Gülen Hareketi’ni düşman ilan ederek, Devletin bütün kurumları ve yandaş medyasıyla birlikte Gülen Hareketi’ni “yok etmek” üzere savaş açan Erdoğan, Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Gülen Hareketi’ni “terör örgütü” olarak Kırmızı Kitap’a[2] koyduracağını açıkladı. Yapılan periyodik toplantılar sonrasında MGK’da…

Daha Fazla Oku

SOYKIRIM ÖRGÜTLENMESİNİN YARGI AYAĞI: YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ (YBD)

Yargıda Birlik Derneği (YBD) kimler tarafından, hangi koşullarda ve hangi amaçlarla kuruldu? Tarihin kaydettiği en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının yapıldığı 17 ve 25 Aralık 2013 tarihleri Türk yargı tarihinde bir dönüm noktası oldu. AKP iktidarının yargıya yönelik müdahaleleriyle yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırıldı ve bağımsız yargı yerini “Emre amade bir yargı”ya, başka deyişle “Erdoğan Yargısı”na bıraktı. Bazı bakanların ve bakan çocuklarının adının da karıştığı 17-25 Aralık operasyonlarını Hükümete yönelik bir “darbe” olarak niteleyen siyasi iktidar, bu operasyonlardan Gülen Hareketi’ni sorumlu tuttu ve açık bir şekilde “düşman” ilan…

Daha Fazla Oku

What Is The Difference Between Justice Unity Association and Ku Klux Klan

Justice Unity Platform/Association (YBP/YBD) is the “Ku Klux Klan” (KKK) organization of this age. The KKK organization, which was founded in the United States in the 19th century on “anti-Black people”, resurrected 150 years later in our country under the name of YBD, under the name of “Anti-Gülen Movement”. YBD is much more powerful and dangerous than the KKK because it acts under the control of the government and uses the judicial power. Everyone who took an active role in the establishment and activities of this structure has clearly confessed…

Daha Fazla Oku

Hâkimin Siyaseti Adalete İhanetidir

Hukukçu olma erdemi peşinde koşmayan, bu şerefi yegâne makam olarak telakki etmeyen, görevinin yüklediği sorumlulukların idrakinde olmayan bir hâkim, adliye içinde kendini yabancı hisseder, orayı kendi evi ve mülkü gibi görmez. Sürekli bir korku ve endişe duygusu içinde kıvranır durur; tedirgindir. Varlığını ikame ve idame ettirmek adına, kendini yaratan ilke ve değerlere sıkıca sarılmak yerine, gözünü dışarılarda gezdirir, gönül kapısını başka duygu ve düşüncelere açar. Böyle bir ruh ve bedene sahip bünyede “Adalet Tanrıçası’nın” ilanihaye kalacağını düşünmek safdillik olur. Zira O, ilahi aşkı temsil eder; kendine şirk koşulduğunda, ikinci plana…

Daha Fazla Oku

15 TEMMUZ YARGI DARBESİNİN FAİLLERİ-2: Dönemin HSYK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz

Hukuk penceresinde hazırladığımız “15 Temmuz darbe yargısının failleri” yazı dizisini hazırlarken “yargının bu gün geldiği durumu bir kişi üzerinden özetlemek gerekirse, o kişi kim olur?” sorusuna cevap olarak aklımdan geçen ilk isim tartışmasız Mehmet Yılmaz oldu. Bir kişiyi, hele hele kişiliğini başka kişi ve grupların emrinde eriterek yok eden bir kişiyi muhatap almak, onunla polemiğe girmek niyetinde değilim. Ancak; itibarını, güç karşısında meslek onur ve haysiyetini, bağımsızlık ve tarafsızlığını kaybetmiş bir yargıyı soyut kelimelerle betimlemek yerine o yargıyı kişiliğinde tecessüs ettiren bir kişi üzerinden net ve somut ifade etmek daha…

Daha Fazla Oku

Düşman Ceza Hukuku

Günler, aylar, yıllar birbirini kovalayıp dururken adına “Yargı” denilen mekanizmanın elinden çıkan her biri ayrı bir “cinayet” niteliğindeki kararların ardı arkası kesilmiyor. Sistemin mağdur ettiği muhalifler, yakınları, hak savunucuları, öyle veya böyle vicdanı harekete geçen herkes hukukun temel ilkelerini ezberledi. Ceza hukuku ve idare hukuku başta olmak üzere hukukun temel kurallarını iyi birer hukukçu gibi öğrendi ve içselleştirdi. Bu tecrübe, her haksız karar ve muamele karşısında insanları önce şaşkınlığa, zamanla ümitsizliğe sevketti. Neden düşünen, yazan, çizen, eleştiren insanlar cezalandırılıyor? Muktedirin emir kuluna dönüşmeyen kamu görevlisi, yargı mensubu neden işinden ve…

Daha Fazla Oku

Yasa Teklifi Suretiyle İntihar Eden Vekil: Avukat Mahmut Tanal

Hasan Dursun Ben 2002 ile 15 Temmuz 2016 tarihleri arasında Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan, binlerce iddianameye imza atmış ve imzasının arkasında bulunan bir hukukçuyum. 16 Temmuz günü tutuklandım ve yaklaşık 30 ay tutuklu kaldım. Bir iftiraname ile suçlandım, daha tutuklandığım anda hazırlanmış olan sipariş bir mahkûmiyet kararı ile 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldım. İnsan hakları savunucusu olduğunu iddia eden milletvekili Av. Mahmut Tanal tarafından yargısız bir infaza, asılsız bir ithama ve ağır hakaretlere maruz kaldım. Tanal tüm bu fiillerini, milletvekili sıfatını kullanarak hazırladığı “kanun teklifi”…

Daha Fazla Oku

Bağımsızlığını MENFAAT Karşılığı Satan Yargı

Hasan Dursun Bakırköy Adliyesi’nde görevli Cumhuriyet savcısı Tamer C.’nin çalışma arkadaşları yanında adliye dışından bazı kişileri ucuz araba ve arsa vaadi yanında cinsel suçlarla ilgili dosyalarda sanık ve sanık yakınlarını ‘beraat’ vaadiyle 6 ilâ 12 milyon lira arasında dolandırdığı ve sonrasında kayıplara karıştığına dair haberler medyaya yansıdı. Yine ilgili haberlerde Tamer C.’nin emeklilik dilekçesi verdiği, bu talebinin HSK tarafından uygun görüldüğü yer aldı. Yani HSK, dolandırıcılık yapan bir kişinin adliyede savcı olarak çalışmasını uygun bulmazken, bu şahsın avukat olarak çalışmasında bir yanlışlık bulmamış. Haber bende farklı çağrışımlarda bulundu. Zira Tamer…

Daha Fazla Oku

Yargı “Er Meydanı’nın Yitik Pehlivanları

Hasan DURSUN Yargı mensuplarının (hukukçuların) ekonomik, sosyal, siyasal olaylara ve yargının sorunlarına dair görüşlerini belirttikleri, gerek gerçek ve gerekse sanal âlemde var olan çeşitli “er meydanları” vardır. Her bir hukukçumuz zaman zaman bu meydana çıkar, hünerlerini sergilerler. Bir hukuk adamı olarak benim de, 2002 yılından bu güne kadar, zaman zaman çeşitli “er meydanlarında” güreş tutmuşluğum olduğu gibi; sahadaki müsabakalara yorumlarımla iştirak edip lehe ve aleyhe tezahüratlar yaptığım, gördüğüm kimi güzel hareketlere seyirci tribününden ellerim kızarırcasına alkış çalmışlığım da vakidir.  Bu güne kadar sayısız “pehlivan” davul ve zurna eşliğinde, “zembil”lerinde taşıdıkları…

Daha Fazla Oku