GİRİŞ Türkiye’de 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Erdoğan ve AKP’li bir kısım bakanların adının da karıştığı büyük bir yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alma, yakalama, arama ve el koyma işlemleri yapıldı. Bu soruşturmadan sonra Erdoğan ve AKP hukukun işletilmesini isteyip ak ile karanın belli olmasını sağlamak yerine hukuktan uzaklaşmayı tercih etmişlerdir. Bu çerçevede yargı ve güvenlik bürokrasisini kendilerine göre şekillendirdiler ve tamamen kontrol altına aldılar. Defalarca Anayasa ve yasalarda değişiklikler yaptılar. Yapılan her değişiklik hukuk düzeninde, devlet sisteminde hatta toplum mekanizmalarında krizler doğurdu. Kendileri ile beraber tüm ülke…
Daha Fazla OkuEtiket: Yargıda Birlik Platformu
Kötülüğün Sıradanlığı ve Yargıda Birlik Örgütü
Makro büyüklükte suçlara bulaşan AKP hükümeti, Hakyol cemaati merkezli olarak istihbarat eliyle Yargıda Birlik örgütünü Mart 2015 tarihinde kurmuştur. Bu yapı bünyesine çeşitli toplumsal grupları katma ve geniş tabanlı bir izlenim vermek suretiyle meşruiyet oluşturmak istemiştir. Sosyal demokratlardan tarikatçılara, ülkücülerden alevilere ve siyasal İslamcılardan ulusalcılara çok çeşitli zihniyete sahip yargı mensubunun oluşturduğu bu örgüt ile yargı tamamen siyasetin vesayeti altına sokulmuştur. Siyasal iktidar toplumun belli bir topluluğuna karşı kendisi gibi kin ve haset içinde olan kesimleri bu düşmanlık etrafında birleştirmeye muvaffak olmuştur. Baştan önyargı ve ön kabuller ile yok etme…
Daha Fazla OkuKİRLİ POLİTİKALARIN HİZMETKÂRI OLARAK YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ
Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbels günlüklerinde “Yargı devlet hayatının efendisi olamaz, devlet politikasının hizmetkârı olmalıdır.” der.[1] 12 Ekim 2014 tarihli HSYK seçimlerinden sonra Türk Yargısına egemen olan “Yargıda Birlik Hareketi (Derneği)”, Goebbels’in bu sözünün vücut bulmuş hali, yaşayan somut bir örneği olmuştur. 17-25 Aralık 2013 tarihli rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra Gülen Hareketi’ni düşman ilan ederek, Devletin bütün kurumları ve yandaş medyasıyla birlikte Gülen Hareketi’ni “yok etmek” üzere savaş açan Erdoğan, Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Gülen Hareketi’ni “terör örgütü” olarak Kırmızı Kitap’a[2] koyduracağını açıkladı. Yapılan periyodik toplantılar sonrasında MGK’da…
Daha Fazla OkuKİRLİ POLİTİKALARIN HİZMETKÂRI OLARAK YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ
Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbels günlüklerinde “Yargı devlet hayatının efendisi olamaz, devlet politikasının hizmetkârı olmalıdır.” der.[1] 12 Ekim 2014 tarihli HSYK seçimlerinden sonra Türk Yargısına egemen olan “Yargıda Birlik Hareketi (Derneği)”, Goebbels’in bu sözünün vücut bulmuş hali, yaşayan somut bir örneği olmuştur. 17-25 Aralık 2013 tarihli rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra Gülen Hareketi’ni düşman ilan ederek, Devletin bütün kurumları ve yandaş medyasıyla birlikte Gülen Hareketi’ni “yok etmek” üzere savaş açan Erdoğan, Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Gülen Hareketi’ni “terör örgütü” olarak Kırmızı Kitap’a[2] koyduracağını açıkladı. Yapılan periyodik toplantılar sonrasında MGK’da…
Daha Fazla Okuİktidarın Koçbaşı: Yargıda Birlik Derneği
Yazan: Saltuk Buğra KURT(CBJ Üyesi, Hukukçu, İnsan Hakları Aktivisti) Türkiye’de maalesef son yıllarda birçok yargı mercii gerek uluslararası gerekse ulusal mevzuata ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ile Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına açıkça aykırı kararlar vermekte ve uygulamalar yapmaktadırlar. Örneğin HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, gazeteci-yazar Ahmet Altan, iş insanı Osman Kavala gibi birçok kişi hakkında AİHM ve AYM verilen haksız tutukluluklarına ilişkin ihlal kararlarına rağmen tutukluluk hallerinin uzun süre devam ettirilebildiği ve bu yönde kararlar verildiği açıkça görülmektedir. Bununla birlikte tutuklama yasağı kapsamında kalmasına rağmen insanların tutuklanabildiği,…
Daha Fazla OkuBİR YARGIÇ OLARAK BEN NEYİM?
Modern Devletin üç ana erki olarak kabul edilen Yasama, Yürütme ve Yargı güçleri arasındaki dengeli ilişki ve bu güçlerin birbiri karşısında kendi alanına hakimiyeti ve görevlerini etkin olarak yerine getirebilmesi çağımızın arzulanan yönetim şeklidir. İlkel şekilde yönetilen tüm devletler bu güçleri bir kişi, grup ya da ailede toplamakla demokrasi ve hukuktan uzaklaşmış zamanla diktatörlük halini almış; buna karşın bu güçler arasındaki dengeyi koruyabilen devletler gerçek bir demokratik hukuk devleti olmayı başarabilmiştir. Tarih sahnesinin bir tarafında bundan yaklaşık 250 yıl önce Montesquieu gibi yasama, yürütme ve yargının her birini asli ve…
Daha Fazla OkuYeni Rejimin Oluşumunda Yargıda Birlik Derneği’nin Rolü
Resim şu adresten alınmıştır: https://www.keeptalkinggreece.com Yasama ve yürütme arası ilişkiler demokrasinin kalitesiyle doğrudan ilişkili ise de, esas belirleyici olan yargının bu güçlerle ilişkisidir. Doğrudan demokrasinin ilk örneği olarak kabul edilen Solon reformlarını değerli kılan, o günün şartlarında, anlaşmazlıkları için Atina’da bağımsız ve halka açık aleni yargılama imkânı getirmesiydi. Tarih boyunca otoriter sistemlerde, yargının siyasi amaçlar için araçsallaştırılmasına sıkça rastlanır, ancak; yargının erozyonu ve siyasallaşması, keyfiliğin ve kanunsuzluğun genişlemesi bu sistemi yürütenlerin işledikleri suçların büyüklüğü oranında artar. Mevcut otoriter Türk yönetiminin oluşmasında Yargıda Birlik Derneğinin (YBD) taşıyıcı özelliği bu bağlamda ele…
Daha Fazla OkuYeni Rejimin Oluşumunda Yargıda Birlik Derneği’nin Rolü
Resim şu adresten alınmıştır: https://www.keeptalkinggreece.com Yasama ve yürütme arası ilişkiler demokrasinin kalitesiyle doğrudan ilişkili ise de, esas belirleyici olan yargının bu güçlerle ilişkisidir. Doğrudan demokrasinin ilk örneği olarak kabul edilen Solon reformlarını değerli kılan, o günün şartlarında, anlaşmazlıkları için Atina’da bağımsız ve halka açık aleni yargılama imkânı getirmesiydi. Tarih boyunca otoriter sistemlerde, yargının siyasi amaçlar için araçsallaştırılmasına sıkça rastlanır, ancak; yargının erozyonu ve siyasallaşması, keyfiliğin ve kanunsuzluğun genişlemesi bu sistemi yürütenlerin işledikleri suçların büyüklüğü oranında artar. Mevcut otoriter Türk yönetiminin oluşmasında Yargıda Birlik Derneğinin (YBD) taşıyıcı özelliği bu bağlamda ele…
Daha Fazla OkuYARGIDA BİRLİK DERNEĞİ’NİN İKTİDARA BAĞLILIĞI VE BAĞIMLILIĞI
YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ’NİN BAĞIMSIZLIĞI VE SİYASİ İKTİDAR İLE İLİŞKİSİ 2013 yılında Yargıda Birlik Platformu/Hareketi (YBP) adıyla faaliyete başlayan ve 27 Mart 2015’te dernek statüsü kazanan Yargıda Birlik Derneği (YBD), 10 bine yaklaşan üye sayısıyla Avrupa’nın en büyük yargı derneği. Aynı zamanda bağımsızlık ve tarafsızlık niteliklerinden yoksun en büyük yargıç örgütlenmesi. Türünün tek ve en kötü örneği olduğu da söylenebilir. YBD’liler “Adalet Bakanlığı Organizasyonu” olmadıklarını iddia etmektedir.[1] Ancak sadece açık kaynaklardan yapılacak küçük bir araştırma ile bu iddianın doğru olmadığı, YBD’nin tümüyle AKP Hükümeti tarafından organize edildiği ve desteklendiği görülecektir. Buna…
Daha Fazla OkuSARAY’IN SAKLADIĞI MUHALEFETİN GÖRMEZDEN GELDİĞİ İNSANLIK SUÇU FAİLİ: YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ (YBD)
SARAY’IN SAKLADIĞI MUHALEFETİN GÖRMEZDEN GELDİĞİ İNSANLIK SUÇU FAİLİ: YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ… Source link
Daha Fazla Oku